Üniversiteli BLOG'a Destek

7 Kasım 2010 Pazar

"Görev küresel efendilerin medyasını işlevsiz kılmaktır…"

Kıs Kıs Gülüyorlar
Banu Avar
 
Bir yarışma var ekranda ; 5 yaşında bir çocuk, Berlinde. Hemde annesi getirmiş onu bu sirke!

08 Kasm 2010
Anadolu Haber

Işıl ışıl kendine büyük gelen takım elbisesi, yüzünün yarısını kaplayan ışıltılı fötr sapkası, bir eli eldivenli, küçücük bedenini eğip bükerek Michael Jackson olmaya çalışıyor. Belli ki günlerdir bu ana hazırlanıyor…

Yaşamını küresel bir sembol olarak geçirip, şüpheli bir ölüme giden bir pop şarkıcısı, kimbilir hangi rüzgarın Almanya’ya attığı bir Türk ailenin 5 yaşındaki oğlunu esir alıyor…

Küçücük bir çocuk sirk maymunu gibi ‘ünlü jüri’nin önüne atılıyor. 5 yaşında hayatının ilk yarışmasına katılıyor, kan ter içinde Amerikalı pop sembolü olmak için vargücüyle uğraşıyor… …

Ardından yaşamını sahne ışıkları altında garantileme umuduyla kendini jüri ve kameralar önüne atan diğer yarışmacılar, birer ‘yürek ağrısı’ bir nevi ‘işkence’ gibi Amerikan pop sembollerini canlandırıyorlar! Ünlü jüriye övgüler düzüyorlar…

15, 20, ve hatta 5 yaşında Türk çocukları, vatanlarından ‘sürülmüş’ dedelerinin anıları ve Almanlaşan hayalleriyle sahnedeler. Küresel sermayenin çarkları arasında ince ince kıyılıyorlar. …

‘Amerikalı’dan çok Amerikalı’ gibi oldukları için saygıdeğer jüri üyelerinden övgüler alıyorlar.

İşte buydu anlatmaya çalıştığımız… İşte ekranda çocuklarımız. Hepsi kıvrılıp dökülüyor, hepsi İngilizce şarkıları sular seller gibi okuyor.. Hip hopu Amerikan varoş delikanlılarından daha iyi yapıyor!

Ne demişti küresel efendiler , yarım asır önce: ‘Hedef ülkelere sadece sermayemizi değil, geleneklerimizi, kültürümüzü yerleştirmeliyiz!’ (Max Weston Thornbourg, Oltadaki balık Türkiye, Emin Değer)

Ekranda eski bir konsolosluk çalışanı Zeki Müren taklidi yapıyor, 4 Makedonyalı Türk, hip hopla kendinden geçiyor, babası Nijeryalı annesi Türk bir genç kız blues döktürüyor. Annesi sahne kenarından yavrusunu alkışlıyor… Ünlü jüri kah kahkahalara boğuluyor kah ‘hayır!’ diye haykırıyor, birinin umutlarını söndürüyor…

Salon eğleniyor, Almanya’daki Türkler aralarından çıkanlara aynaya bakar gibi bakıyor…

Benim yüreğim ağrıyor!!!

Seyretmeyin bu kanalları! Onurunuzu oyuncak etmeyin hokkabazların elinde! Ellerini ağzınızdan sokup midenizi söküyorlar, zehir ekiyorlar ülkenize! Her şeyinizi alıp şebekleştiriyorlar sizi. Küçücük çocuklarımız kan ter içinde kötü kopyalar olarak sahnede kıvranırken, kıs kıs güldüklerini duymuyor musunuz! Siz seyrederken kanınızı emiyorlar, meze yapıyorlar içkilerine beyninizi!

Görev ne diye soranlar!

Görev küresel efendilerin medyasını işlevsiz kılmaktır…

İzlemeyerek!

Banu AVAR, 8 Kasım 2010
 Entellektüel Forum

Artık Birisi Şebek ve Şebekliklere Dur Demeli...
  
Mehmet Selim

08.11.2010





O gün hayatımın dönüm noktalarından birisini yaşamıştım...

D, bana  dostlar, düşmanlar ve şebeklerden bahsetmişti...

Açık söylemeliyim o gün D'nin şebek dediği tipleri ve o zümreyi anlamamıştım...

D de biliyordu anlamadığımı bu bana her fırsatta anlatmaya çalışmasından belliydi...

Artık anlar gibiyim...

Bilemiyorum ki  ne kadarını anladım ?..

Kimi yerde karşımıza çıkan bu şebekler kendilerine "sanatçı" diyebiliyorlardı...

Sanat ve şebeklik...

"Sanatçı nasıl olmadır." sorusuna pek yanıt veremem ama Şebeklik nasıl olur bugün bir miktar görebiliyorum.

Usta şebekler, genelde şöhretlidirler.

Kendilerine her zaman ve her konuda söz verilir.

Kendi boş kafalarından çok ses çıkar aldanmamak lâzım...

Mevcut sanatsal birikimi kendi seviyesiz oyunlarına alet ederler yani tam birer sanat düşmanlarıdır.

Talihsizliğe bakın ki yaptıklarına sanat derler...

"Belaltı" en büyük malzemeleri sayılabilir...

Sanatı bile "belaltına" çekerler...

Sahte gündem oluşturmak için toplumun tepkkisini çekecek salak laflar ederler...

Ve bu salak laflar her an gündemimize oturabilir...

D bana demişti ki : "Şebeklerin zihnini dağıtmasına izin verme."

Artık şebeklerin dünyasına ait her şeyi çöpe attım...

Ama şebekler her köşebaşını tutmuş vaziyette...

Dev reklam panoları şebek ve şebeklik resimleriyle dolu...

Televizyonlara ne demeli ...
Ne yazık ki gazetelerde de durum farksız...

Ve İnternet... Şebekliğin  ana üssü haline dönüşmüyor mu ?

Artık şebekler ülkemiz için bir tehdit oluşturmaya başladı...

Ülkemizi şebekleştirmeye çalışıyorlar !

Savunma reflekslerimizi kırıyorlar !

Kültürümüzü bozuyorlar !

İrademizi zorluyorlar !

Kısca ülkemize karşı, topyekün psikolojik bir harekat düzenleniyor ...

Artık birisi şebek ve şebekliklere dur demeli !..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder